Hagel

Çevre Kirliliği ve Deniz Salyası Sorunu

Çevre Kirliliği ve Deniz Salyası Sorunu

Son günlerde çok sık duyduğumuz bir tabir var; ‘’Deniz salyası’’. Halk arasında kullanılan bu tabirin işaret ettiği kelime ise; ‘’Müsilaj’’. Peki nedir bu deniz salyası? Nasıl hayatımıza girdi? Nasıl hayatımızdan çıkaracağız?

Deniz salyası nedir ve neden oluşur?

Öncelikle deniz salyası doğal bir durum değil. Deniz salyası, tüm bitkiler ve bazı mikroorganizmalar tarafından üretilen maddelerin birleşiminden oluşan ancak kirlilik nedeniyle ortaya çıkan bir sorun. Denizdeki kirlilik nedeniyle sıcaklığın artmasıyla suyun ısınması sonucunda denizin üzerinde ve 30 metreye kadar derininde ortaya çıkıyor.
Deniz salyasının ortaya çıkışı anlık bir durum değil. Bu sorunun ortaya çıkması biyolojik ve kimyasal birçok etmenin birleşmesiyle uzun bir sürece dayanıyor. Özellikle Marmara bölgesinde etkisini gösteren salyalar, yıllardır süregelen birtakım hatalar zinciri olan kontrolsüz sanayii faaliyetleri, düzensiz kentleşme ve plansız yapılanmaların sonucunda ekolojik düzeni tehdit edecek seviyeye geldi.

Yıllardır özellikle Marmara Denizi’nde kirliliğe yol açan birçok eylem denizin sıcaklığının yükselmesine neden oluyor. Sıcaklığı artan ve kirliliğe maruz kalan deniz ise planktonların daha hızlı çoğalmasına ortam hazırlıyor. Deniz salyasını oluşturan organizmaların arasında toksik organizmalar da mevcut. Deniz salyasının tesiri altında kalan bölgelerde biyolojik çeşitlilik hızla azalıyor. Deniz salyası, içerdiği toksik maddelerden ötürü bulunduğu alandaki canlıları öldürmekle kalmıyor, öldürmediği canlıların bölgelerine terk etmelerine yol açıyor. Bu durum da denizdeki biyolojik çeşitliliğe büyük zarar veriyor. Deniz salyası, ekolojik zararlarının yanı sıra denizde yarattığı görüntü kirliliği nedeniyle bulunduğu bölgedeki turizm faaliyetlerine de darbe vuruyor.

Bu sorunun önüne geçmek için ne yapılmalı?

En mümkün ve en kesin sonuç alınacak çözüm ise çok basit; denizlerin omzundaki ağır yükü hafifletmek.

Özellikle Marmara bölgesi ve çevresinde yoğunluk gösteren nüfus ve yine aynı bölgede yer alan fabrikaların sanayii faaliyetleri, denizler için büyük bir kirlilik tehdidi oluşturuyor. Denize akıtılan her bir atık denizlerdeki ekolojik dengeyi ve çeşitliliği yok etmek için sıkılan bir kurşun niteliğinde. Yeterli sayıda ve gerekli standartlara uygun arıtma tesisleri, sık ve kapsamlı bir denetim ile deniz salyası dahil kirlilik ile ilgili birçok sorununun önüne geçilebilir.

Related Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir